
“Hamsi ve Horonun Şehri: Trabzon’un Kültürel Zenginlikleri”
"Trabzon, Türkiye'nin Karadeniz sahilinde yer alan tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir şehirdir. Eşsiz yaylaları, tarihi manastırları, zengin mutfağı ve Karadeniz'in serin sularıyla çevrili olan Trabzon, doğa tutkunları ve tarih meraklıları için vazgeçilmez bir destinasyondur."
Trabzon, Karadeniz Bölgesi’nin Doğu Karadeniz Bölümü’nde yer alan ve Trabzon ilinin merkezi konumunda bulunan bir şehirdir. Günümüzde Samsun’dan sonra bölgenin ikinci büyük kenti olarak bilinir. Trabzon, 12 Kasım 2012’de kabul edilen büyükşehir yasası ile büyükşehir belediyesi statüsü kazanmış ve merkez ilçe olarak hizmet veren yer Ortahisar ilçesi olarak yeniden düzenlenmiştir. Tarih boyunca “şehzadeler şehri” olarak anılan Trabzon, zengin tarihi ve kültürel mirasıyla dikkat çeker. Seyahatnamelerde “küçük İstanbul” olarak nitelendirilen Trabzon, Fatih Sultan Mehmed’in de “Trabzon fethedilmeden İstanbul fethedilmiş sayılmaz” şeklindeki ifadesiyle önemli bir konuma sahiptir. Evliya Çelebi’nin İrem bağlarına benzeterek betimlediği Trabzon, tarihi ve doğal güzellikleriyle de ünlü bir şehirdir.
TRABZONUN TARİHÇESİ
Trabzon, Anadolu’nun Karadeniz kıyılarında bulunan köklü bir kenttir. Kent merkezi, denizden başlayıp Boztepe’nin üzerine kadar teraslar halinde yükselir. Değirmendere, Kuzgundere ve Zağnos dereleri, yerleşimi derin boğazlarla böler. Trabzon’un tarihi kökenleri, Grekçe “trapezos” kelimesinden türemiş olabilir, zira bu kelime “masa” veya “yamuk” anlamına gelir. M.Ö. 4. yüzyılda, Yunan komutan Kesnophon’un yazdığı “Anabasis” adlı eserde Trabzon, “Trapezos” olarak geçer.İyon kökenli Miletoslular, M.Ö. 7. yüzyılda Trabzon’un kıyılarında koloni kentleri kurmuşlardır. Ancak, Trabzon’un yerli halkı olan Kolkhlar, Driller ve Makronlar gibi kavimlerin bölgede daha önce yaşadığı bilinmektedir.Trabzon, bir dönem Perslerin egemenliği altına girmiştir ve M.Ö. 280’de Pontus devletinin bir parçası haline gelmiştir. Pontus Devleti, Makedonya Kralı Büyük İskender’in ardından kurulmuş ve Trabzon bu devletin sınırları içinde yer almıştır.Roma İmparatorluğu, M.Ö. 66’da Trabzon’u ele geçirmiştir. Trabzon, Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırlarının savunmasında önemli bir rol oynamış ve imparatorluk döneminde ticaretin canlandığı bir merkez olmuştur.Trabzon, Bizans İmparatorluğu’nun egemenliğine geçmiş ve 1204’te Komnenos Hanedanı’nın hükümdarlığı döneminde bağımsız bir krallık olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak, 1461’de Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı İmparatorluğu’na katılmıştır.Osmanlı döneminde Trabzon, eyalet ve sancak olarak yönetilmiştir. Kent, Osmanlı döneminde de ticaretin önemli bir merkezi olmuştur.Trabzon, Birinci Dünya Savaşı sırasında Ruslar tarafından işgal edilmiş, ancak Türk kuvvetleri tarafından geri alınmıştır. Atatürk, Cumhuriyet döneminde Trabzon’a üç kez gelmiş ve kent halkı tarafından büyük bir sevgi ve saygıyla karşılanmıştır.Trabzon’un tarihi, Anadolu’nun Karadeniz kıyılarında önemli bir rol oynamış ve birçok medeniyetin izlerini taşımıştır. Kent, tarihi ve kültürel zenginliğiyle dikkat çeker ve ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunar.
1.UZUNGÖL
Uzungöl, Türkiye‘nin yağmur ormanlarına ev sahipliği yapmasıyla da dikkat çeker. 2004’te koruma alanı ilan edilen göl, 60’tan fazla endemik bitki türüne ev sahipliği yapar ve 250’den fazla kuş türüne yaşam alanı sağlar. Yaz aylarında kano, deniz bisikleti ve sandal gibi su aktivitelerinin yanı sıra ATV turları, bisiklet gezileri ve doğa yürüyüşleri için ideal bir noktadır. Uzungöl, ziyaretçilere unutulmaz bir doğa deneyimi sunar.
2.SÜMELA MANASTIRI
Sümela Manastırı, Trabzon’un Maçka ilçesinde yer alır ve Bizans İmparatorluğu döneminde M.S. 375 yılında inşa edilmiştir. Göz alıcı mimarisi ve freskleriyle ziyaretçilerini etkisi altına alan manastır, yılda binlerce kişi tarafından ziyaret edilir.Deniz seviyesinden 300 metre yüksekte bulunan Sümela Manastırı, Bizans döneminde kurulmuştur ve Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olmuştur. Manastırın ana şapeli, duvarları süsleyen freskler ve kaya kilisesi, ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunar. Manastıra giriş için ücret ödenir ve ziyaret saatleri ekim-mart arası 08.00-17.00, nisan-ekim arası 08.00-19.00 olarak belirlenmiştir.
3.MAVURA YAYLASI
Mavura Yaylası, Maçka ilçesine yakın bir konumda bulunur ve temiz Karadeniz havasıyla dikkat çeker. Yaylada organik ürünlerin satıldığı manavlar ve keyifli kır bahçeleri bulunurken, olta balıkçılığı ve kano gezileri gibi aktivitelere de katılabilirsiniz.Yerel halkın sıkça kullandığı ve yaz aylarında daha da canlanan Mavura Yaylası, doğa aktiviteleri için idealdir. Sarı yayla çiçekleri ve ahşap yayla evleriyle çevrili olan yayla, fotoğraf tutkunları için de cazip bir noktadır.
4.HALDİZEN YAYLASI
Haldizen Yaylası, Karakaya Dağları’nın buzul göllerinden gelen sularla beslenen bir cennettir. Doğa yürüyüşleri ve muhteşem manzaralar için ideal olan yaylaya, merkezden kalkan minibüsler veya kişisel araçlarla kolayca ulaşabilirsiniz.Hem rehberli turlar hem de bireysel seyahatler için uygun olan Haldizen Yaylası, her mevsim ziyaret edilebilir ve ziyaretçilerine huzur ve serinlik sunar.
5.LAPAZAN YAYLASI
Lapazan Yaylası, Trabzon’un en yüksek oksijen seviyelerine sahip yaylalarından biridir. Sağlık amacıyla ziyaret edilen yayla, temiz oksijeni ve doğal güzellikleriyle dikkat çekmektedir. Yaylada konaklama imkanları bulunmakta olup, çim kayağı gibi eğlenceli aktivitelerle doludur.Konaklamak için yaylada bulunan pansiyonları veya ahşap yayla evlerini tercih ederek Lapazan Yaylası’nda doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Yaz aylarında özellikle kalabalık olan yaylada yöresel yemekleri deneyebileceğiniz pek çok restoran mevcuttur.
6.TRABZON KALESİ
Trabzon’un sembol yapılarından biri olan Trabzon Kalesi, yerli ve yabancı turistlerin ilk uğrak noktalarından biridir. Araklı ilçesinde yer alan kale, şehrin panoramik manzaralarını gözler önüne seren yüksek bir noktada bulunur. Yukarı, orta ve aşağı hisar olmak üzere üç bölümden oluşan kale, antik kalıntılardan toplanan taşlarla inşa edilmiştir.M.Ö. 2000 yılında yapıldığı tahmin edilen Trabzon Kalesi, Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethetmesiyle birlikte denizden gelecek saldırılara karşı korunma amacıyla yeniden inşa edilmiştir. Eski Bizans Kalesi’nin üzerine kurulan kale, iç bölümleriyle halen ziyaretçilere açıktır. Kale surlarından Trabzon’un muhteşem panoramik manzaralarını izlemek ise ziyaretçilerin en sevdiği aktivitelerden biridir.
7.TRABZON AYASOFYA MÜZESİ
Trabzon’un en önemli simgelerinden biri olan Ayasofya Müzesi, 1250 yılında bir manastır kilisesi olarak inşa edilmiştir. Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fethetmesiyle birlikte yenilenmiş ve günümüze kadar ulaşmıştır. İncil’deki hikayelerle süslü duvar freskleri, Adem ve Havva’nın yaratılışı kabartmaları ve kıyamet gününü simgeleyen betimlemeler gibi zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır.Trabzon Ayasofya Müzesi, ücretsiz olarak ziyaret edilebilir ve haftanın her günü 09.00 ile 17.00 saatleri arasında açıktır. Toplu taşıma araçlarıyla veya şahsi araçla kolaylıkla ulaşılabilir.
8.ÇAL MAĞARASI
Trabzon’un önemli noktalarından biri olan Çal Mağarası, dünyanın en uzun ikinci mağarası unvanını taşıyor. Deniz seviyesinden 1050 metre yükseklikte ve sarp kayalar arasında bulunan mağara, gizemli bir atmosfere sahiptir. Kendine özgü havasıyla solunum yolu hastalıklarına şifa olduğu düşünülüyor.400 metrelik bir yürüyüş yoluna sahip olan Çal Mağarası, yaz aylarında yeraltı sularıyla beslenen kaya göletlerinde yüzme imkanı sunar. Minik şelaleler ve dereler arasında keyifli bir gezi yapabilir, doğanın eşsiz güzelliklerini keşfedebilirsiniz.
9.VAZELON MANASTIRI
Trabzon’un eşsiz vadilerinden birinde, çam ormanları arasında gizlenmiş olan Vazelon Manastırı, Sümela Manastırı ile aynı vadiyi paylaşıyor. Sarp bir yamaçta yer alan bu etkileyici taş mimari, binlerce yıl boyunca varlığını sürdürmüş ve günümüze kadar sağlam kalmayı başarmıştır.Şehir merkezine yaklaşık 40 km mesafede bulunan Vazelon Manastırı’na özellikle yabancı turistlerin ilgisi büyük. Ancak yerli turistler de manastırı ziyaret ederek fotoğraf çekimleri için tercih ediyorlar. Manastırın içini gezebilir, oda ve şapellerini keşfedebilir ve pencerelerden Trabzon’un muhteşem panoramik manzarasını fotoğraflayabilirsiniz.Vazelon Manastırı’nın tarih ve doğal güzellikleri bir araya getiren atmosferi, ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Binlerce yıllık geçmişi ve hala gezilebilir durumda olması, manastıra duyulan ilgiyi her geçen gün artırıyor.
10.SERA GÖLÜ
Trabzon’un ünlü doğa harikalarından biri olan Sera Gölü, sadece 12 km uzaklıkta bulunmasıyla ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Derecik Vadisi’nde yer alan bu 1200 metre uzunluğundaki heyelan set gölü, 1950 yılında doğal yollarla oluşmuş bir su gölüdür.Sera Gölü’nün oluşumu, yamaçlardan düşen kayaların su yolunu kapatmasıyla sadece 18 günde gerçekleşmiş ve bu süreçte yöre halkı bizzat tanıklık etmiştir. Doğal zenginlikler açısından da oldukça önemli olan göl, çevresindeki ağaç ve bitki çeşitliliğiyle göz kamaştırıyor.2010 yılında tabiat parkı ilan edilen ve o zamandan beri koruma altında olan Sera Gölü, lezzetli yemeklerin tadını çıkarabileceğiniz restoranlar ve piknik alanları sunmaktadır. Özellikle yaz aylarında gerçekleşen sandal ve kano gezileri, ziyaretçiler arasında popüler bir aktivite haline gelmiştir.
11.HAMSİKÖY
Trabzon’un büyüleyici güzellikteki köylerinden biri olan Hamsiköy, sıklıkla Karadeniz’e ait kartpostallarda yer alır. Merkeze 50 km uzaklıkta bulunan bu köy, Maçka ilçesinde konumlanmıştır ve İpek Yolu’nun geçiş noktası olmasıyla bilinir.Hamsiköy, Zigana Dağı’nın eteklerinde yemyeşil çam ormanları arasında gizlenmiş muhteşem bir yerdir. Burası yiyecek tutkunlarının da uğrak noktasıdır ve özellikle sütlacıyla meşhurdur. Trabzon’un meşhur yemekleri arasında adından sıkça söz ettiren Hamsiköy sütlacını burada mutlaka tatmalısınız!
TRABZON’DA NE YENİR?
1.KUYMAK
Trabzon mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan kuymak, mısır unu, tereyağı ve peynirin muhteşem buluşmasıyla hazırlanan enfes bir yemektir. Hem ana öğün, hem ara öğün olarak tüketilebilen bu yemek, kahvaltıdan akşam yemeğine kadar her öğünde sofralara renk katar.Kuymak, yöresel olarak “Muhlama” veya “Mıhlama” olarak da bilinir. Özellikle kullanılan özel peynirin fazla tellenmesi nedeniyle yapımı ve yemesi de bir o kadar maharet gerektirir. Ancak bu maharetli hazırlık, damaklarda unutulmaz bir lezzet şöleni sunar.
2.HAMSİ TAVA
Trabzon mutfağı, geleneksel lezzetleriyle damaklara unutulmaz bir deneyim sunar. Özellikle hamsi, bu zengin mutfağın başrol oyuncusudur. Karadeniz’in kültürel simgelerinden biri olan hamsi, Trabzon mutfağının vazgeçilmezidir.Hamsi, Karadeniz’de sadece bir balık değil, aynı zamanda kültürel bir öneme sahiptir. Bu deniz ürünü, Karadeniz’in bereketli sularından çıkartılarak sofralara taşınır. Hatta dünya üzerinde adına ilk kez bir türkü yazılan balık türüdür.Trabzon mutfağında hamsiyle yapılan çeşitli yemekler bulunur. Bu lezzetler arasında en popüler olanları hamsili pilav, hamsili ekmek, hamsili börek ve hamsi tava gibi birbirinden lezzetli tariflerdir. Hamsi, Trabzon’un sofralarında özel bir yere sahiptir ve herkesin favorisi olmayı başarır.
3.TRABZON PİDESİ
Trabzon pidesi, kıyma ve peynirle yapılan eşsiz lezzetiyle öne çıkar. Özellikle kış aylarında, hafta sonu kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan bu enfes pide, Trabzon’un gururudur.İncecik hamurunun üzerine serpilen bol kıyma ve taze peynirle hazırlanan Trabzon pidesi, fırından çıktığı an mis gibi kokusuyla herkesin iştahını kabartır. Yumuşacık hamurun altı çıtır çıtır, üzeri ise lezzet doludur. İster sıcak, ister soğuk olarak tüketilen bu pide, Trabzon’un zengin mutfak kültürünün en güzel örneklerinden biridir.Trabzon pidesi, sadece bir kahvaltı alternatifi değil, aynı zamanda bir kültür mirasıdır. Geleneksel tarifiyle yapılan bu pide, Trabzon’un yöresel lezzetlerinden biri olarak herkesin beğenisini kazanır.
4.TRABZON EKMEĞİ
Trabzon ekmeği, taş fırınlarda özenle pişirilen ve Trabzon’un en sevilen ekmek çeşitlerinden biridir. Beşikdüzü, Vakfıkebir, Çarşıbaşı ve Akçaabat gibi ilçelerde üretilen bu ekmek, uzun süre tazeliğini korur ve büyük bir lezzet sunar.Genellikle büyükçe boyutlarıyla bilinen Trabzon ekmeği, özellikle şehirlerarası otobüslerle Türkiye’nin dört bir yanına gönderilir. Bu eşsiz lezzet, sadece Trabzon’da değil, ülkenin farklı bölgelerinde de büyük ilgi görür.Taş fırınlarda geleneksel yöntemlerle hazırlanan Trabzon ekmeği, her lokmasıyla damaklarda unutulmaz bir tat bırakır. Taze ve sağlıklı içeriğiyle de tercih edilen bu ekmek çeşidi, Trabzon mutfağının önemli bir parçasını oluşturur.
5.TRABZON AKÇAABAT KÖFTESİ
Akçaabat köftesi, mahalli yemekler arasında özel bir yere sahip olan eşsiz bir lezzettir. Hazırlanışı ve sunumuyla diğer köfte çeşitlerinden ayrılan bu köfte, Trabzon mutfağının gurur kaynağıdır.Özellikle Akçaabat ilçesinde ustaların elinde özenle hazırlanan bu köfte, yöresel lezzetin en güzel örneklerinden biridir. İnce çekilmiş dana etiyle harmanlanan ve özel baharatlarla lezzetlendirilen Akçaabat köftesi, ateşte pişirilerek mis gibi kokusuyla herkesin iştahını kabartır.Genellikle közde pişirilen bu köfte, üzerine serpilen pul biber ve taze soğanla servis edilir. Her lokmasında ağızda dağılan yumuşak dokusuyla unutulmaz bir lezzet deneyimi sunar.
Kaynak:Trabzon Milli Eğitim Müdürlüğü-Wikipedia-Trabzon Valiliği-Tatil Budur